Sisi, soğuk ve
pusu dürüp bir sandığa kapatır. Dolaptan en güzel yeşiller ve sabun kokulu
anılar çıkar. Yaz, mavi çarşafını öyle bir havayla savurarak yayar ki tüm deniz
kuşları kanat çırpmadan uçar. Kıyı kasabalarında erkekler sıcak hasretlere
uğurlanır. Güverte tuzlu suyla yıkanır, son yolcu biner, grandiye bir martı
konar, mavi gezi başlar…
Mayolar giyilir,
deniz, güneş, rüzgar, tekrar deniz, bu koy senin, hayır benim, sofra kurulur,
çaylar demlenir, rakılar açılır, sohbet başlar. Konu başlığı "jubiledir".
Kimin veya neyin jubilesi olduğu anlaşılmaz. İkinci konu anahtarın nerede
olduğudur. Bilen kişi Engin abidir. Kendisi aynı zamanda ağır abidir. Nasıl
bilinmez, konu derinleşir, gırtlak-yutak derken, abim literatüre yatay geçiş
yapar, vidalar gevşer. Tavuklar pişmiş, köpekler bağlanmıştır. RTÜK akşama
geleceğim der, Dilber Ay mutfaktan bir tava kapar, çarşıya kadar kovalar…
Sonrası malum. Balıklar kah denizde, kah ızgarada, karides
tavada, az yiyelim, az
içelim, tavla, Ayşe Musa’yı yener, tekrar deniz, alışınca ısınıyor (veya
girince güzel), yüz, gel, kuru, yan, gene yüz, gene üşü, havlum nerde, mandal
yok… Mavi böyle başlar. Sonrası hep aynı gibi gelir, fakat her sene özeldir…
Masa donanır,
Gönül denizden en son çıkar, Yalçın telaşlanır, Musa sırtüstü gelir, Füsunun yeri
ayrılır, Abbas 10 puan daha alır. Basamaklara tek tek basılır, son basamakta
nefes alınır, peksimet ıslatılır, açık çay, sade kahve, az lokum, deniz, yüz,
üşü, in, çık, gir çık, kadehler dizilir, limonlu votka, kadehler kalkar, rakı, az
şarap, jaklinin memesi, Jale mumları üfler, derken şarkı defteri çıkar, aksak
ritm gevşer, türküye geçilir, ritm hızlanır, çökertmeden çıkılır...
Musa ve Kamile
evlenir. Postacı kapıyı 38 kere çalar.
Gelin tacı inciden, mektup Gönüldendir. Hikaye de… Anlattığı, sevdanın kısa tarihidir.
Mavi böylece
devam eder. Mazıda +1, Akbük, İngiliz limanı, yedi adalar, deli sarpa, yıldız,
yıldız kaydı, ay çıktı, nerden çıktı, kim horladı, sinek ısırdı, arı geldi, arı
gitti, İlhan’ın sırtı, Ayşe’nin dizi, Zeynep’in ayağı, İnci’nin bileği, şişti,
şişmedi, Kamile çıktı, Jale çıkamadı, fangri, lagos, vesaire vesaire... Upwords
biter, Musa türkülere İlhan mülksüzlere döner, Sonuçta şampiyon Yalçın’dır,
gerisi teferruattır...