14 Mayıs 2021 Cuma

BİR ÖDÜLÜN ARDINDAN

 Evet, önce Hayriyaanım gitti. Neyse ki onun yerine bir şeyler koyabildik. Yıllar geçtikte kayıplar arttı. Güzelim boğaz vapurlarının yerini motordan bozma tuhaf tekneler aldı. Cumhuriyetin simge isimleri Sümer Hanım ve Refik Saydam Beyler de gittiler. İnsan kayıplarının değerini çok sonraları anlayabiliyor. Geliştiğimizi zannederken hayatımızdan sessiz sedasız eksilen şeyler bir gün iç çektiren özlemler haline geliyor. Örneğin sokak oyunları! Sokak oyunları yok olurken çocuklarımızı güvenli alana çektiğimizi düşünerek kendimizi avutuyoruz.

Sosyologlar ne der bilmiyorum ama, önce sokaklar, sonra yavaş yavaş memleket değişti. Hastalar müşterilere, hekimler şiddet hedefine, cehalet meziyete dönüştü. Değişimden en çok da kadınlar nasibini aldı. Erkekler toplanıp adına "kadın sorunu" dediler. Aslında kadın değil, erkek sorunu olan soruna çareler arıyorlar. Yavuz hırsız ev sahibini bastırıyor. Her bir kadının sessiz çığlığında ana tanrıçanın kemikleri sızlıyor.

Bir teselli, bir çıkış, derdimize bir çare bulmakta zorlanıyoruz. Neyse ki sanat ve edebiyat var! Notalar ve renkler, sözcüklerle sözleşmiş, ruhumuzu iyileştiriyor, karanlıkları aydınlatarak dayanma gücü veriyor...