3 Şubat 2011 Perşembe

KARDEŞLER!

Devlet Meteoroloji Müdürlüğünden aldığımız bilgilere göre hava durumları hava-cıva olmuş.
Herkes başının çaresine baksın. Ayvalar bu sene çok mu bol? Kirazlar ne alemde? Çiçekler erken mi açmış? Mandalinalar dalında mı donmuş?

Bazı yazarlar Mısır'daki ayaklanmanın bize umut olduğunu yazıyorlar; Yaşasın Mısır isyancıları! İsyan Türkiye'nin demokrasi savaşına da hizmet ediyor (muş!). Türkiye'nin asıl umudu, ve de bu umudun kaynağındaki güç, laikliktir. Ampulun sıcağı biraz ılıdıysa, laik Türkiye'nin soğuk kanlılığındandır. Türkiye'nin demokrasi savaşına diğer hiç bir müslüman ülke, hele bir Arap ülkesi umut veya örnek olamaz!

Bugünü anlamak için geriye, çok değil, 32 yıl öncesine bakalım. Yetmişlerin sonunda İran'da olan neydi? Şahın benzer diktatoryası sona ererken bütün dünya devrimi alkışlamıyor muydu? Devrim özgürlükler için yapılmamış mıydı? 32 yıl önce de İran halkı ekmek, refah ve demokrasi istemiyor muydu? 32 yıl önce de şah diktasının alternatifi müslüman kardeşlerimiz değil miydi? Demek ki bazı şeyleri alkışlarken, arkasından gelecekleri de düşünmek gerekiyor. Ya da öğüt verirken...

Başbakan Erdoğan, Mübarek'e öğüt verirken "halkın sesini dinle" diyor. Halk dediği insanlar müslüman kardeşler olmasaydı aynı öğütü verir miydi? Kulakları kendi halkının sesine sağırken, başkasına nasıl öğüt verebiliyor? Laiklik yorumları ya da adalet anlayışı mı kulakları sağır kılan? Pardon, bizdeki gürültüyü çıkaranlar ergenokoncuydu, unutmuşum. Konumuza dönelim:

Çok uluslu sermayenin çağdaş diktatörlerinin koltukları neden hep birlikte sallanmaya başladı? Arkasındaki sebep sadece yoksulluk ve yolsuzluk mu? Yoksa bizim politikacıların çok sevdiği o laftaki gibi; tüm bu kalkışma, demokrasi amacıyla değil de, başka şeyler için "araç" filan mı? Tunus, Mısır, Lübnan, Suriye, Ürdün... Neden hepsinin arkasında benzer örgütlerin, hatta aynı örgütün adını duyuyoruz? Yeşil kuşak, BOP mop,  filan derken, asıl kuşatılan Türkiye mi? Bütün bu sallanan yönetimler, laf gelişi demokrasiler daha önce "Osmanlı" idiyseler, "Yeni Osmanlı" dedikleri bu mudur? 

Ortadoğu cennet mi olacak, cehennem mi? 32 yıl sonra bakıp kendimize ne soracağız? Yoksa önce ulemaya mı sorsak?



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder