21 Temmuz 2010 Çarşamba

İSTİHBARAT HAKKINDA KISA NOT...

Memleket hava durumu karışık. Uydular şeytana uymuş, sinyaller antenlere dolanmış...
Sinyaller karışmış, sinyal sinyale sormakta...
 
Bunlar kim ola? 
Kaçakçı mı? Terörist mi? Hayvan mı? İnsan mı? Vuralım mı? Salalım mı? 

Konu haber almak ise işin alfabesinde bir çarpıklık var. Memleketin en önemli sorunuyla ilgili istihbaratın kaynağı ABD, kürt peşmergeler ve İsrail! Bölgedeki bitmez tükenmez sorunları ABD ve/veya İsrail’in kaşıdığına dair şüpheler varken, bununla ilgili istihbaratın ve teknolojinin ağırlığı neden hala ABD ve İsrail kaynaklı?

Uzun ve boş, köşe yazısı kıvamında laflardan kıssa;

El şeyiyle gerdeğe girmek yerine, kendi göbeğimizi kendimiz kessek...

"İstihbarat" haber alma filan deyince insanın aklına önce savaş, silah, terör, ölüm geliyor. Kuyu gibi karanlık bir kelime. Onsuz olmaz diyenler var. Keşke olsaydı... Vatan meselesi, toprak meselesi diyenler var. Keşke olmasaydı.

Ne güzel olurdu;

Öldürmek için yapılan masrafları, insan hayatı için harcasak... 
En büyük bayrak yerine, en insanca hakları koysak...
Ölü ele geçenleri saymasak,
Kaybolma ihtimali olan şeyleri saysak, 
Kalıpları kırsak, ön yargı ve art niyetlerden arınsak...
Bizden mi, ondan mı yerine, insan desek, anlamaya çalışsak?



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder